Rum liderden iki hafa içinde ikinci mektup

Rum Lider Nikos Anastasiadis KKTC hükümetinin Kapalı Maraş’ta envanter çalışması yapılması hamlesi üzerine BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e iki hafta içerisinde ikinci mektubu gönderdi.

Anastsiadis’in Guterres’e 14 Haziran’da mektup gönderdiğini, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in özel bir radyo kanalında açıklamasının ardından bugün de Fileleftheros Çarşamba günü gönderildiği bilgisini verdiği ikinci mektubun içeriğine yer verdi.

Rum siyasi partileri Anastasiadis’ten, Guterres’e gönderdiği mektuplar hakkında bilgi talep ettikleri açıklamaları yayımladı.

Fileleftheros “Maraş Üzerinden B Planı… Anastaiadis’in Guterres’e Mektubunu Açıklıyoruz… Türk Faaliyetlerini Şikayet Ediyor… Envanter İçin Teknik Komite Kurulmasını Öneriyor” başlık ve spotlarıyla manşete çektiği haberini “BM Genel Sekreteri’ne Mektup… Başkan Anastasiadis Maraş’la İlgili Türk B Planının Uygulanmasını Şikayet Ediyor” başlığıyla iç sayfasında detaylandırdı.

Habere göre Anastasiadis 14 Haziran tarihli mektubunda yer verdiği, Türkiye’nin, Rum tarafının tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölge’de (MEB) tahrikkar faaliyetlerde bulunduğu” iddiasına 26 Haziran tarihli mektubunda da yer verdi. 

İkinci mektubunda Türk ve Kıbrıs Türk taraflarının, “B Planı’nı uygulamakta olduğu” görüşünü ortaya koyan  Anastasiadis bu kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk idaresi altında açılmasının da bu B planının ana hedeflerinden biri olduğunu” savundu.

Anastasiadis yeni mektubunu,  “mevcut hassas konjonktürü ve  Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinin iki toplumlu müzakerelerin yeniden başlama perspektifini çok olumsuz etkilemesini dikkate alarak” hazırladığına işaret etti. 

Mektubunda “Maraş’ın, Türk askerinin denetimi altında, tamamen Türkiye’nin kontrol ve sorumluluğundaki bir bölge olarak kendine özgü bir statüsü bulunduğu, bu statünün Genel Sekreter’in Kıbrıs’la ilgili bütün raporlarında tanınmakta olduğunu” belirten Anastasiadis “Maraş’ın yasal sakinlerine iadesi çerçevesi 1979 Doruk Anlaşması, 414 (1977), 482 (1980), 550 (1984) ve 789 (1992) sayılı kararları ile belirlenir” dedi.

Anastasiadis “bu kritik dönemde Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk toplumunun, Kıbrıs sorununa özlü ve sürdürülebilir bir çözüm çalışmalarına aykırı planlar ileri götürme eylemleri uluslararası  toplum tarafından derhal reddedilmelidir” ifadesine de yer verdi.

Haberde Anastasiadis’in Rum Yönetimi’nin, Maraş’ın BM himayesi altında iade edilmesi çağrılarının Türkiye tarafından reddedildiğini yazdığı ve hemen ardından da son görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yazılı olarak da sunduğu Maraş ile ilgili önerisini yinelediğine işaret edildi, önerisinin içeriğine şu şekilde yer verildi:

“1-Mağusa’nın kapalı kenti bölgesinin yeniden imar ve yeniden iskanı için teknik komite kurulması,

2-İlk adım olarak yabancı ve Kıbrıslı Rumlar da dahil Kıbrıslı uzmanların yeniden imar açısından teknik inceleme yamasına müsaade edilmesi,

3-Avrupa Birliği’ne, incelemelerin finansmanı, BM’ye de teknik çalışmalara yardım etmesi için talepte bulunulması 

4-Bölgenin tamamen askersizleştirilmesinin sağlanması gerekir.”

“KIBRIS TÜRK TARAFININ LİDERİNİN ÖNERİME OLUMLU CEVAP VERMESİNİ ÜMİT EDERİM”

 Habere göre Anastasiadis mektubunda “Kıbrıs Türk tarafının liderinin,  Güven Yaratıcı Önlem olarak işleyebilecek ve BM’nin, kapalı Maraş bölgesinin BM idaresi altında yasal sakinlerine iade edilmesi çağrısı yapan kararlarıyla tam uyumlu önerime olumlu cevap vermesini ümit ederim” ifadesini de kullandı.  

Anastasiadis son olarak, “müzakerelerin yeniden başlaması perspektiflerinin canlı tutulması konusunda BM Genel Sekreteri ile çalışmaya devam etme  taahhüdüne bağlı olduğunu” belirterek Genel Sekreter’i “Kıbrıs sorununa çözüm bulunması için her türlü çabayı harcamaya” çağırdı. 

Alihtia “Başkan BM Genel Sekreteri’ne Ne Diyor” başlıklı haberinde Anastasiadis’in Guterres’e 14 Haziran’da gönderdiği mektupta  “Türkiye’nin, sözde Rum ‘MEB’ini ihlallerinin, Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinin uluslararası hukuka uygun olduğu iddialarını yalanladığını” öne sürerek müzakerelere tekrar başlamaya hazır olduğunu ilettiğini yazdı.

Gazete Rum Sözcü Prodromos Prodromu’nun 14 Haziran tarihli mektubun içeriği konusunda Rum Haber Ajansı’na yaptığı açıklamaya yer verdi.

Habere göre Prodromu mektupta,  “Türkiye’nin ihlallerine” dikkat çeken Anastasiadis’in “bu, müzakerelerin devamı için zor bir dönem” vurgusunu yaparak Genel Sekreter’e hitaben “öteki taraf da kabul ederse müzakerelerin yeniden başlamasını gündeme getirebilecek şartların tesis edilmesinde desteğinize haiz olmayı umuyorum” dediğini açıkladı.

Prodromu Anastaiadis’in BM uluslararası hukukun koruyucusu olduğunu hatırlatarak, “müzakere çabalarının  başlayabilmesi için”  Genel Sekreter’den Türkiye’nin “yasadışı” diye nitelediği faaliyetlerinin durdurulmasına katkı koymasını istediğini de anlattı.

Anastasiadis’in Genel Sekreter’den herhangi bir cevap alıp almadığı sorusuna olumsuz cevap veren Prodromu, Anastasiadis’in bu sabah Genel Sekreter’in Özel Temsilcisi Elisabeth Spehar ile görüşeceğini, görüşme talebinin, BM Barış Gücü’nün görev süresinin yenilenmesine dair raporun Temmuz ayında Güvenlik Konseyi’ne sunulacak olması hasebiyle Spehar’dan geldiğini söyledi.(Rum internet gazeteleri Spehar-Anastasiadis görüşmesinin 8 Temmuz’a ertelendiği bilgisini geçti.) 

Prodromu 14 Haziran tarihli mektupta Kıbrıslı Türklerin bir olumlu oy talebi ile ilgili önerisi, desantralizasyon ve parlamenter sistem benimsenmesi gibi “yapıcı öneriler” sunduğunu hatırlatan Anastasiadis’in, Güven Yaratıcı

Önlemler benimsenmesi teşvikine karşılık da bu tür 21 öneri sunduğunu belirterek şöyle devam etti:

“Başkan Anastasiadis  mektubunda, referans şartlarında anlaşma olmaması ışığı altında Sayın Lute’a  şahsının Sayın Akıncı ile, Sayın Lute’un huzurunda bir görüşme yapmasını önerdi, Lute’un Crans Montana konferansı türünde bir görüşme yapılması önerisini kabul etti ve kutladı. Başkan Anastasiadis mektubunda ayrıca, BM Genel Sekreteri ile Pekin’de yaptığı görüşmede kendisine, Guterres’in huzurunda Akıncı ile görüşme önerisinde bulunduğunu da hatırlattı.”

Haravgi manşete çektiği haberine “Başkan Guterres’i Hatırladı… Lute’un Referans Şartlarında Mutabakat Çabası Başarısız Oldu… Anastasiadis Crans Montana Tipi Görüşme İstiyor… Partiler Mektupla İlgili Bilgilendirme İstiyor” başlık ve spotlarını attı.

Gazete haberi “Başkan Anastasiadis birçok gerilemeden, zor duruma ve çıkmaza düştükten sonra, BM Genel Sekreteri’ne mektup gönderme ve Türkiye’nin yasadışı eylemlerine son verilmesine ve müzakerelerin yeniden başlamasına katı koymasını isteme gereği hissetti” yorumuyla aktardı.  

Politis Anastaiadis’in 14 Haziaran tarihli mektubuyla ilgili haberini “MEB’de Normalleşme Konusunda BM’ye… Anastasiadis Guterres’in Müdahalesini İstiyor” başlığı altında aktardı.

PARTİLER MEKTUPLAR HAKKINDA BİLGİ İSTİYOR

Fileleftheros “Partiler Başkan’dan Bilgilendirme İstiyor… BM Genel Sekteri’ne Mektuplar Konusunda Bilgi İstiyorlar” başlıklı haberinde  Rum siyasi partilerinin Anastasiadis’ten, BM Genel Sekreteri’nden, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini şikayet ettiği ve Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması için katkısını istediği mektupları hakkında bilgi talep ettiğini yazdı.

Habere göre AKEL Genel Sekreter’e gönderilen mektup  konusunda, Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis tarafından bir radyo programında bilgi verildiğine dikkat çekerek Anastaiadis’in “sonradan da olsa siyasi güçlere  mektubun tam içeriği hakkında bilgi germesi gerektiği” inancını belirtti. AKEL’in açıklamasında “Başkan, müzakerelerin yeniden başlaması konusunda zaman zaman, esasen BM Genel Sekreteri’nin müzakerelerin başlaması için istediklerini iptal eden çeşitli şartlar  ve ön şartlar koştu” ifadesine de yer verildi.

DİKO Rum Ulusal Konseyi’nin, kritik konuların derinlemesine görüşülmesi için acilen ucu açık  toplantıya çağrılmasını istedi ve “Başkan Anastasiadis iç cephede birlik istiyorsa tartışmaya hazır olmalı, dinlemeli” uyarısında bulundu. 

EDEK Rum yönetimini Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri konusunda “Güvenlik Konseyi’ne başvurma ihtimalini ciddiyetle incelemeye” çağırdı.

Dayanışma Hareketi müzakerelerin yeniden başlaması konusunda Anastaiadis’in önerdiği üç seçenekten (Lute huzurunda Akıncı-Anastasiadis, Guterres huzurunda Akıncı-Anastasiais görüşmesi veya Crans Montana tipi konferans) hangisi seçilirse seçilsin ya müzakerelerin başarısızlığa uğraması veya  hidrokarbonların değerlendirilmesi görüşmesi şartı da dahil bütün Türk şartlarının kabul edilmesini gündeme getireceği görüşünü ortaya koydu.

CUMHURBAŞKANI’NIN AÇIKLAMASI RUM BASININDA 

Gazeteler Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Başbakan Ersin Tatar ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile dünkü görüşmesinin ardından yaptığı açıklamayı okurlarına geniş ölçekte ve şu başlıklarla aktardı:

Fileleftheros “Akıncı Sert…. Maraş’la İlgili Herhangi Bir Kararın Kendisinden Geçtiğini Vurguladı… Özersay’a ve Tatar’a Kendisini Görmezden Gelemeyeceklerini Vurguladı”

Alithia “Mustafa Akıncı… Maraş’la İlgili Karar Ancak Kendisiyle Uzlaşıyla… Kıbrıslı Türk Lider Dün Tatar ve Özersay’la Görüşme Yaparak, BM’nin ve Uluslararası Hukukun Gözardı Edilemeyeceğini ve Çözüme Katkı Olması Gerektiğini Vurguladı”

Politis “Maraş ‘Cumhurbaşkanlığı’ Konusu… Şimdilik Sadece Envanter… Akıncı Özersay İle Görüştükten Sonra ‘Cumhurbaşkanı’ Olduğu Sürece Maraş’la İlgili Hareketler BM’ye Uygun Olacağını İletti”

Haravgi “Mustafa Akıncı: Maraş’ın Açılması Uluslararası Hukuk Çerçevesinde”