KKTC
13 Haz 2020 11:31 Son Güncelleme: 13 Haz 2020 11:46

'Ayasofya'yı tartışırken KKTC elden gidiyor'

Korkusuz yazarı Ahmet Takan, Türk kamuoyunun Ayasofya'nın ibadete açılıp açılmayacağını tartışırken, KKTC'nin elden gittiğinin altını çizdi.

'Ayasofya'yı tartışırken KKTC elden gidiyor'

Korkusuz yazarı Ahmet Takan bugünkü yazısında, yine çok dikkat çeken bir konuyu işledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Türkiye karşıtı söylemlerini tek tek hatırlatan Takan, son olarak yine Akıncı tarafından yapılan 'Türkiye’nin garantörlüğünün yerine Yunanistan ve İngiltere’nin de içinde bulunduğu ortak bir gücün adada konuşlanması' önerisinin üzerinde durdu.

Türk kamuoyunun Ayasofya’ya odaklanmışken KKTC’nin elden gittiğini dile getiren Takan, “Kıbrıs’taki tezgahları, Ege ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle birlikte görmek, değerlendirmek ve farklı algılamamak lazım. Son gelişmelere, yapılan anlaşmalara, ortaya çıkan yeni ittifaklara bakılırsa Doğu Akdeniz’deki enerji ve ekonomik kaynakların paylaşımında Türkiye’nin ayağının altındaki halı kayıyor. Ve bunlar Kıbrıs üzerinde oynanan oyunlardan farklı bir cephede yürütülmüyor. Akdeniz’de Rum-Yunan ikilisi arkasına aldıkları ABD ve AB ile birlikte kıyıdaş tüm ülkelerle 3’lü, 4’lü, 5’li ittifak halkaları oluşturuyorlar” ifadelerini kullandı.

İşte o yazının tamamı: 

Geçimdi, seçimdi… Ayasofya’ydı diye biz birbirimizi yerken göz göre göre Kıbrıs’ı kaybediyoruz.

Medyaya dün düşen şok bir haber aslında beni hiç şaşırtmadı. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın imza attığı ilk skandal değildi bu. Türkiye’ye ulaşan haberlerde, Mustafa Akıncı’nın, Türkiye’nin garantörlüğünü istemediğini açık bir şekilde dile getirdiği ve Türkiye’nin garantörlüğünün yerine Yunanistan ve İngiltere’nin de içinde bulunduğu ortak bir gücün adada konuşlanmasını önerdiği yazıyordu. Rum Kesiminin de teklife çok sıcak baktığı bildiriliyordu.

Anlayacağınız, Mustafa Akıncı, çok net bir ifade ile Türk Ordusu’nun adadan gitmesini istiyor. Dilerseniz, bir de Akıncı’nın sicilini hatırlayalım;

–Kıbrıs Barış Harekatı’na “savaş” dedi.

–Türkiye’nin bölgedeki varlığını “Kırım’ın ilhakına” benzetti.

–Barış Pınarı Harekatına karşı durdu.

–İkinci bir Tayfur Sökmen (Hatay’ı Türkiye’ye bağlayan) olmayacağını söyledi.

–Türkiye’nin adada düşmanlık yarattığını ima etti.

Tüm bunların üzerine tüy dikti!.. Şimdi de Türkiye’nin garantörlüğü yerine Yunanistan ve İngiltere’nin de içinde bulunduğu ortak bir gücün adada konuşlanmasını teklif etti.

Kıbrıs’ta sinsi oyunlara devam ediliyor. Ankara’ya ulaşan bilgilere göre; İngiltere Kıbrıs’taki üs bölgelerinin askeri amaç dışındaki topraklarını sivil yerleşime açmaya yani Rumlara devretmeye hazırlanıyor. İşin son aşamaya geldiği bildiriliyor. 200 yıldır olduğu gibi Rum-Yunan ikilisine dalavereyle yine toprak hediye ediliyor. Çok net hatırlıyorum; bizdeki iktidarın üstüne balıklama atladığı ve “Yes be annem”cileri tüm varlıkları ile destekledikleri Annan planı vardı ya!.. Ha, işte o planın içinde de İngilizlerin Rumlara toprak devri vardı…