KKTC
14 Eyl 2019 15:32 Son Güncelleme: 14 Eyl 2019 15:49

Babasının kaçırdığı Ada, Kıbrıs’ta aranıyor

Ankaralı Pervin Hazan Yağcı (31), kızı Ada'nın (8) 5 yıl önce boşandığı eşi tarafından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) kaçırıldığını iddia etti. KKTC İçişleri Bakanlığı, olayla ilgili araştırma başlatırken, Ada'nın 8 Eylül'de Kıbrıs'a girdiği belirlendi. Pervin Hazan Yağcı, kızının sesini günlerdir duymadığını belirterek, "Velayet benim haklarımı sınırlandırmamalı. Çocuğumu istediği zaman çanta gibi istediği ülkeye götürüp, düzen değiştirmesi için vermedim velayeti" dedi.

Babasının kaçırdığı Ada, Kıbrıs’ta aranıyor

Olay, Pervin Hazan Yağcı’nın sosyal medya üzerinden, “Çocuğum kaçırıldı. Bu yapılan bir suçtur” ifadelerini kullanarak yaptığı paylaşım ile gündeme geldi. Yağcı paylaşımında, “Üzülerek, 5 sene önce gördüğüm fiziksel, duygusal ve ekonomik şiddet sonucu protokolle anlaşmalı olarak boşandığım eski eşim Ufuk Sabri A.’nın, protokolde bana verilen günlerden biri olan 6 Eylül Cuma günü, okula götürmek üzere benden aldığı 8 yaşındaki kızım Ada A.’yı, iznim, bilgim ve muvafakat belgem olmadan Kuzey Kıbrıs’a kaçırdığını teyit ettiğimi bildiririm” ifadelerini kullandı.

BAKAN TALİMAT VERDİ

Bu paylaşımın sosyal medyada yayılması üzerine KKTC yönetimi harekete geçti.

KKTC İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, çocuğun bulunması için talimat verdi. Polis, yaptığı araştırmada çocuğun bir ilkokulda kayıtlı olduğunu belirledi. Bunun üzerine okula giden polis, yetkililerden çocuğun adresini ve iletişim bilgilerini aldı. Yapılan incelemede, adreste ve okula verilen iletişim numarasından kimseye ulaşılamadı.

‘HUZURSUZLUK OLMASIN DİYE VELAYETİ VERDİM’

DHA’ya açıklama yapan Pervin Hazan Yağcı, 2011 yılında evlendiği eşi ile 5 yıl önce anlaşmalı olarak boşandıklarını, eski eşinin kızını Kıbrıs’a kaçırdığını ve kendisinden 8 gündür haber alamadığını söyledi. Kızının velayetinin babasında olduğunu anlatan Yağcı, “İnsan olarak kendisi benim için değerli olduğu için anlaşarak ayrıldık. Kendisi bana velayeti almak istediğini, ayrıldıktan sonra benim başka bir yerde düzen kurmamdan korktuğunu söyledi. Ben de böyle bir amacım olmadığını, sadece evdeki huzursuzluğun bitmesini istediğimi, eğer ayrılırsak velayeti verebileceğimi; ama haftanın büyük kısmında çocuğumu görmek istediğimi belirttim ve protokolde anlaşmalı olarak boşandık. 5 senedir bu mahallede yaşıyoruz. Çocuğun okul ve bakım masraflarını beraber üstleniyoruz. O annesi ile beraber yaşadığı için annesi ile beraber bakıyorlar diye gönül rahatlığı ile verdim, sağ olsun annesi çok iyi bakıyordu çocuğuma” dedi.

Yağcı, geçen haftaya kadar eşiyle herhangi bir sorun yaşamadıklarını belirterek, “Okul ödemesini Haziran'dan bu yana geciktiriyordu sürekli. En son geçen hafta Perşembe günü okulun ilk günüydü. Kızım 6 senedir aynı okula gidiyor, belli bir düzenimiz var. Perşembe günü çocuğu birlikte okula götürdük. Cuma günü ben okulun ikinci günü diye direkt işe gittim. Çocuğu ona verdim. Okulun parasını ödeyip, ödemediğini sormak için aradığımda ulaşamadım. Ulaşamadığımda öğrendim ki Kıbrıs'a gitmişler. 1 haftadır ulaşamıyorum, adreslerini de bilmiyorum” şeklinde konuştu.

‘BÜTÜN KIBRIS’I ARADIM, BULAMADIM’

Olayın ardından karakola başvurduğunu ardından da Kıbrıs'a gittiğini ifade eden Yağcı, Kıbrıs’ta 4 gün boyunca kızını aradığını belirterek “Lefkoşa ve Mağusa polislerine ve sosyal hizmete başvuru yaptım. Bütün Kıbrıs'ı aradım, oradaki arkadaşlarıma haber bıraktım. Cumartesi mesaj attım kendisine. Eğer bu yaptıklarından vazgeçip, çocuğu arkadaşlarımıza bırakırsa alıp dönüp okula devam ettireceğimi, şikayetimi geri çekeceğimi söyledim” dedi.

‘VELAYET HAKLARIMI SINIRLANDIRMAMALI’

Velayetin babada olması nedeniyle yasal işlem yaparken zorlandığını ifade eden Yağcı, “Yetkililere seslenmek istiyorum; ben velayeti burada yan yana olduğumuz için verdim. Benim durumumda birçok kadın da varmış öğrendim. Benim çocuğuma orada kim bakıyor, kim giydiriyor, kim yıkıyor kıyafetlerini, ne yiyiyor, ne içiyor? Velayet benim bu haklarımı sınırlandırmamalı. Çocuğumu, istediği zaman çanta gibi istediği ülkeye götürüp, düzen değiştirmesi için vermedim velayeti. Benim çocucuğumun arkadaşları var, okulu var, 6 senedir burada, bir çevremiz var, ailemiz var. Ben onunla aile birliğimi korumak için 5 senedir canımı dişime takıyorum. Ben yetkililere bunu soruyorum; benim çocuğuma kim bakıyor?” diye konuştu.

‘GÜNLERDİR SESİNİ DUYMUYORUM, ÇOK MERAK EDİYORUM’

Avukatları aracılığı ile eski eşine dava açtığını ve hakkında uzaklaştıma, iletişim tedbirleri ve düzenli olarak sağlık kuruluşlarına başvurması ile ilgili kararlar çıkardığını aktaran Yağcı şunları kaydetti: “Buraya gelsin çocuğum gerekiyorsa velayet için yeniden dava açalım, yeniden mücadele edelim; ama ben çocuğumu yanımda istiyorum. Velayet davası çok uzun süren bir dava. Belli ki bu süreçte çocuğumu göstermeyecek bana. Büyüdüğünü göremeyecek miyim? Günlerdir bunu düşünüyorum, sesini duymuyorum, çok merak ediyorum. Bana diyorlar ki ‘velayetin yok’. Herkes velayeti bir daha çocuğu arkasına dönüp, görmemek için vermiyor. Bunun düzelmesi için hep birlikte mücadele edeceğiz. Kızımın yine babası ile görüşmesi için elimden geleni yapacağım.”

BAKAN: ÇOCUK ARANIYOR

KKTC İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars da çocuğun velayetinin babada olduğunu ifade etti. Baybars, “Konuyu yakından takip ediyoruz. Polis, kızı arıyor. Buradaki temel amaç, çocuğun mağdur olmamasıdır” dedi. Baybars, çocuğun Türkiye’ye gönderilip gönderilmeyeceği ile ilgili bir soruya, “Türkiye ile temasa geçilerek, yasal ne varsa o yapılır” cevabını verdi.