Güncel
16 Eyl 2020 13:23 Son Güncelleme: 16 Eyl 2020 13:25

Cumhurbaşkanı adayı Tatar vizyonunu açıkladı

KKTC Başbakanı ve Ulusal Birlik Partisinin (UBP) cumhurbaşkanı adayı Tatar, 11 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için vizyonunu açıkladı.

Cumhurbaşkanı adayı Tatar vizyonunu açıkladı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı ve Ulusal Birlik Partisinin (UBP) cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, 11 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için vizyonunu kamuoyu ile paylaştı.

UBP Basın Bürosundan yapılan yazılı açıklamaya göre, cumhurbaşkanı adayı Tatar, sosyal medyadan düzenlenen bir etkinlikte gelecek dönem vizyonunu açıkladı. Vizyon tanıtım etkinliğine, Tatar'ın yanı sıra UBP'nin Onursal Başkanı ve KKTC'nin 3'üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bakanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları da katıldı.

"Yeni bir geleceğe yürüyoruz" sloganıyla düzenlenen etkinlikte konuşan Tatar, "Artık ayağa kalkma ve yepyeni bir geleceğe yürüme zamanıdır. Kıbrıs konusunda masaya artık yeni alternatifler gelecek, Kapalı Maraş'ı insanlığa kazandıran yeni bir açılım gelecek, Mavi Vatan'la ülkemize zenginlik gelecek, Türkiye ile ilişkilerimizin daha da güçlendiği yeni bir dönem gelecek ve Kıbrıs Türk halkıyla iç içe, halka açık bir cumhurbaşkanlığı gelecek." ifadelerini kullandı.

Tatar, Kıbrıslı Türklerin 450 yıldır bu topraklarda olduğunu hatırlatarak yüzyıldan fazladır da kendi vatanlarında bir varoluş, özgürlük ve egemenlik mücadelesi verdiklerini kaydetti.

Yok edilmek istenen bir topluluk noktasından, devlet sahibi bir halk noktasına birlikte mücadele ederek ulaştıklarına vurgu yapan Tatar, UBP'nin adayı olarak cumhurbaşkanlığı seçimine katılmaktan onur ve gurur duyduğunu kaydetti.

Ersin Tatar, "Sorumluluğumun bilincindeyim. Beklentilerinizin ne olduğunu çok iyi biliyorum." dedi.

Seçildiği andan itibaren, her zaman olduğu gibi, halkla iç içe olmaya devam edeceğini söyleyen Tatar, hükümetle çatışan, her şeyden şikayet eden değil, Kıbrıs Türk halkının sorunlarına somut çözümler bulmak için durmaksızın çalışan bir cumhurbaşkanı olacağını ifade etti.

Tatar, "Bu topraklarda yaşayan istisnasız her kesimden, her görüşten ve her düşünceden insanımızı kucaklayan bir cumhurbaşkanı olacağım." dedi.

KKTC olarak egemenlik, güvenlik ve refah için onurlu bir mücadele yürüttüklerini belirten Tatar, kendi ayakları üzerinde duran bir yapı ve gelecek inşa etme çabasında olduklarını söyledi.

"Rum tarafıyla görüşmeye açık olacağım"

Rum yönetimi ile siyasetçilerinin mevcut zihniyeti değişmeden, Kıbrıs'ta statükoyu değiştirecek, iki halkı barış içinde huzura taşıyacak bir anlaşmanın mümkün olmadığına işaret eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının iki devletli, iki bölgeli, egemen eşitliğe dayalı ve her iki tarafın da üzerinde anlaştığı bir çözüme hazır olduğunun altını çizdi.

Tatar, KKTC Cumhurbaşkanı'nın, Kıbrıs Türk halkının yararına olmayan, kendilerini 1974 öncesine götürecek yolu açacak hiçbir çözüme evet diyemeyeceğini belirterek Kıbrıs Türk halkının ana vatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünden, kendi iradesine sahip çıkmaktan ve devletinden asla vazgeçmeyeceğini kaydetti.

"Rum tarafıyla görüşmeye açık olacağım. Seçimden hemen sonra Cumhurbaşkanlığında oluşturacağımız uzman danışma heyetiyle artık federasyon dışındaki alternatif çözüm önerilerini de masaya getireceğim." diyen Başbakan Tatar, "Ancak amacı, hedefi, takvimi belli olmayan hiçbir sürecin içinde yer almaya niyetim yoktur. Halkıma bir beş yıl daha asla kaybettirmeyeceğim." ifadelerini kullandı.

Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın "Tek yol federasyon, Rum tarafıyla ancak ben anlaşırım, bu işi çözersem ben çözerim" dediğini ama çözümü gerçekleştiremediğini ifade etti.

"Maraş'ın açılması Kıbrıs konusunda önemli dönüm noktalarından biri olacaktır"

Kapalı Maraş açılım sürecine de değinen Tatar, hedeflerinin Maraş'ı 1974 öncesi sahipleri için açmak, özgürleştirmek olduğunu aktardı.

Tatar şunları kaydetti:

"Kapalı Maraş'ın dünyaya yeniden açılmasıyla ortaya çıkacak refah ve zenginlikten Kıbrıs Türk halkının, KKTC'nin de yararlanmasını sağlamak hedefimizdir. Maraş'ı uluslararası hukuka uygun biçimde, oradaki mülklerin eski sahiplerinin haklarını gözeterek, devletimizin idaresinde ve Gazimağusa Belediyesinin bir bölgesi olarak açmak hepimizin çıkarınadır.

Maraş'ın yeniden Kıbrıs'a ve dünyaya açılması, iki halk arasında kalıcı bir barışın tesis edilebileceğinin de simgesi olacaktır. İnanıyorum ki Maraş'ın açılması, Kıbrıs konusunda önemli dönüm noktalarından biri olacaktır."

"Türkiye ile aramızdaki ilişki karşılıklı saygı, sevgi ve iş birliğine dayanmaktadır"
Başbakan Tatar, dış politikadan, eğitime, spordan sanata, tarımdan ticarete, sağlıktan sanayiye kadar hayatın ve ekonominin her alanında KKTC'nin yanında dimdik duran bir Türkiye Cumhuriyeti olduğunun altını çizerek, Türkiye ile KKTC'yi daha da güçlendirecek, zenginleştirecek, kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayacak yeni proje ve iş birliklerinin artarak devam edeceğine vurgu yaptı.

"Türkiye ile aramızdaki ilişki karşılıklı saygı, sevgi ve iş birliğine dayanmaktadır. Kardeşlik esasına, sevgiye, saygıya dayanmaktadır. Kıbrıs Türkü'nün kimliğiyle, devletiyle var olması bizim için olduğu kadar Türkiye için de önemlidir ve Türkiye bunun gereğini yerine getirmektedir." diyen Tatar, iki ülke arasındaki iş birliğini kardeş devlet esasına dayalı olarak en ileri noktaya taşımaya gayret edeceğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın son beş yıllık görev süresi içinde KKTC'nin en büyük destekçisi olan Türkiye ile doğru, sağlıklı ilişki kurmayı başaramadığını belirten Tatar, Akıncı'nın belirli bir kesimin oyları için Türkiye'yi en hassas konularda eleştirdiğini ifade etti.

Yunanistan'ın ve onun kontrol alanındaki Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Doğu Akdeniz'de uyguladığı politikaların esas itibarıyla Türkiye ve KKTC düşmanlığı üzerine kurulduğuna işaret eden Tatar, şu değerlendirmede bulundu:

"Yunan devleti ve Rum yönetimi, Türkiye'yi bölgede yalnızlaştırmak, KKTC'ye ve Kıbrıs Türk halkına verdiği desteği engellemek, Akdeniz'i Türkiye’ye ve KKTC'ye kapatmak istemektedir. Ancak onlar ne isterse yapsınlar, bizler bugünümüz ve geleceğimiz için denizlerdeki, gökyüzündeki, karadaki haklarımıza Türkiye ile birlikte sahip çıkacağız. Bu bağlamda 'Mavi Vatan' bizler için büyük önem taşımaktadır. Mavi Vatan'a sahip çıkmak, Kıbrıs Türk halkının refahının, zenginliğinin, çocuklarımızın geleceğinin bir gereğidir." dedi.