KKTC
06 Şub 2020 15:16 Son Güncelleme: 06 Şub 2020 15:36

KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçim yarışı hız kazanıyor

KKTC'de 26 Nisan'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için halihazırda 5 aday yarışırken, çıkacak sonuçta adayların Kıbrıs'ta çözüme yönelik sunduğu yol haritası belirleyici olacak.

KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçim yarışı hız kazanıyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın dün seçimlere bağımsız olarak katılacağını açıklamasının ardından aday sayısı 5'e çıktı.

Daha önce Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkan Tufan Erhürman'ı, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkan ve Başbakan Ersin Tatar'ı, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkan Erhan Arıklı'yı aday gösterirken, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Genel Başkanı olduğu Halkın Partisinden (HP) istifa ederek, bağımsız aday oldu.

Adaylar bu süreçte, Kıbrıs meselesinin çözümüne ilişkin politikalarının yanı sıra 5 yıllık hedeflerini anlatıyor.

KKTC'de genel olarak cumhurbaşkanlığı yarışı, özellikle ikinci turda, sol ve sağ çizgideki güçlü iki aday arasında geçiyor. Bu nedenle, adayların belli bir oy oranına sahip köklü partilerin desteğini almaları önem kazanıyor.

Parti faktörünün yanı sıra adayların kendi potansiyelleri cumhurbaşkanlığı seçimlerinde etkili olabiliyor.

Önceki seçimlerin sonuçlarından ortaya çıkan tablo, seçmenlerin nadir olsa da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde desteklediği partinin adayı yerine başka partilerin adayı veya bağımsız adaya yönelebildiğini gösteriyor.

KKTC'de özellikle sol çizgideki adaylardan Akıncı ve Erhürman, temelde yönetimi ve zenginliği paylaşmayı hedefleyen ve 50 yılı aşkın süredir müzakere edilen ancak somut bir netice elde edilemeyen "federasyon" modelinin Ada'daki çözüm için en doğru seçenek olduğunu savunuyor.

Sağ seçmene hitap eden Tatar ve Arıklı, söz konusu modelin artık miadını doldurduğunu savunarak, "iki devletli çözüm" veya "konfederasyon" gibi seçeneklerin masaya gelmesini destekliyor.

Özersay ise iş birliğine dönük "iki devletli" modelin en gerçekçi çözüm olacağı görüşünde.

Önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kıbrıs meselesine yönelik "federasyon" çözümü ön planda olurken, nisan seçimleri öncesinde "iki devletli çözüm" gibi farklı modellerin de tartışılması adayların savunduğu çözüm modelinin alacağı oy oranına doğrudan etki edeceğini gösteriyor.

Akıncı federasyondan yana

Siyasi hayatına 1975'te Kıbrıs Türk Federe Devleti Kurucu Meclisine seçilerek başlayan Cumhurbaşkanı Akıncı, 1976-1990 yıllarında Lefkoşa Türk Belediye Başkanlığı görevini yürüttü. 1987-2001'de Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) Genel Başkanlığı yapan Akıncı, 1993-2009 yıllarında KKTC Cumhuriyet Meclisinde milletvekilliği yaptı.

KKTC'de 2015'te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de bağımsız aday olarak katılan Akıncı, ikinci turda aldığı yüzde 60,50'lik oyla Cumhurbaşkanı seçildi.

Akıncı, görevde bulunduğu sürede Kıbrıs meselesinin federasyon modeliyle çözülmesi için müzakerelerde bulundu. Ocak 2017'de İsviçre'nin Cenevre kentinde başlayıp, haziranda Crans Montana'da devam eden Kıbrıs görüşmelerinde KKTC'yi Akıncı temsil ederken, Ada'daki iki toplum ve garantör ülkelerin bir araya geldiği görüşmelerde çözüm olmadı.

Akıncı son olarak 25 Kasım 2019'da BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Anastasiadis ile Kıbrıs meselesinin çözümü için yeni bir süreci başlatmak adına görüştü.

Kıbrıs meselesinin siyasi eşitlik temelinde kurulacak iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon temelinde çözüleceğine inanan Akıncı, dün adaylığını ilan etmesinin ardından yaptığı konuşmada bunun Ada için en mümkün çözüm modeli olduğunu vurguladı.

Tatar, iki devletli çözümü destekliyor

Başbakan Tatar, 1982-2001 yılları arasında İngiltere ve Türkiye'de bazı şirketlerin mali departmanlarında çalışırken, 1992-2001 yıllarında İstanbul'da Show TV'de Genel Koordinatörlük yaptı.

KKTC'ye 2003'te dönen Tatar, siyasete girdi ve 2009-2013 arasında Maliye Bakanlığı yaptı.

Tatar, 2018'de partisi UBP'nin Genel Başkanı olurken, geçen yıl mayısta kurulan UBP-HP koalisyon hükümetinde başbakanlık görevini sürdürüyor.

Kıbrıs meselesinde 50 yıldır tartışılan federasyon modelinin bir umut olmaktan çıktığı fikrinde olan Tatar, Avrupa Birliği çatısı altında iki ayrı devlet veya konfederasyon gibi farklı seçeneklerin görüşülmesini destekliyor.

Tatar'ın partisi UBP, Ocak 2018'de yapılan son genel seçimlerde 35,61 oy alarak, birinci parti olmuştu.

Erhürman, federasyonu ve çözümü istiyor

Tufan Erhürman, 2008-2010 yıllarında ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın müzakere heyetinde görev yapmasının ardından, 2013'te CTP'den Lefkoşa milletvekili seçildi, 2016'da da CTP Genel Başkanı oldu.

Erhürman Şubat 2018-Mayıs 2019'da 4'lü koalisyon hükümetinin Başbakanlık görevini yürüttü.

Adaylığının açıklanmasının ardından Ada'da kapsamlı federal çözümün, barış ve huzuru tesis edeceğini belirten Erhürman, son günlerde Ada'da barış istediklerini ve çözüme hazır olduklarını da sık sık tekrarlıyor.

Erhürman'ın başında olduğu CTP, Ocak 2018’deki genel seçimlerde 20,95 oy alarak, ikinci parti olmuştu.

Özersay, "iş birliğine dayalı ortaklık" diyor

Özersay, daha önce Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun müzakere heyetinde yer aldı.

2012’de yolsuzluk karşıtı ve siyasette şeffaflığı destekleyen "Toparlanıyoruz" isimli halk hareketini kuran Özersay, Ocak 2016'da kurulan Halkın Partisinin (HP) kurucu genel başkanı oldu.

Özersay, 2018'de milletvekili seçilirken, 1 yıldır iki hükümette de Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevini yürütüyor.

Rumların, Kıbrıslı Türklerle yönetimi ve zenginliği paylaşmak istemediğini belirten Özersay, bu nedenle Kıbrıs'ta iş birliğine yönelik ortalık modelinin görüşülmesinden yana.

2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağımsız aday olarak giren Özersay, oyların yüzde 21'ini alarak dördüncü sırada yer almıştı.

Özersay'ın başında olduğu HP, Ocak 2018’deki genel seçimlerde 17,07 oy alarak, üçüncü parti olmuştu.

Arıklı, federasyonun "asla" görüşülmemesinde kararlı

Arıklı, 1990 sonrasında KKTC'nin yurt dışında tanıtılması için birçok çalışma yaptı.

2005'te KKTC Dışişleri Bakanı özel temsilcisi sıfatı ile Azerbaycan'da görevlendirilen Arıklı, daha sonra KKTC'nin Orta Asya Temsilciliği görevine atandı.

KKTC'de 2016'da kurulan YDP'nin Genel Başkanı olan Arıklı, 7 Ocak 2018 seçimlerinde milletvekili olarak meclise girdi.

Cumhurbaşkanı seçilirse Rumlarla asla federasyon görüşmeyeceğini belirten Arıklı, artık iki devletli çözümün konuşulmasını destekliyor.

Arıklı'nın başında olduğu YDP, Ocak 2018’deki genel seçimlerde 6,99 oy alarak, altıncı parti olmuştu.

Son seçimler ikinci tura kalmıştı

KKTC'de 2015'te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, 5'i bağımsız 7 aday yarışmıştı. Seçime, Cumhurbaşkanı Akıncı, Bakan Özersay ve KKTC üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bağımsız, Sibel Siber CTP'den aday olarak girmişti.

Seçimin ilk turunda uzun yıllar UBP'nin Genel Başkanlığını yapmış, sağ çizgideki Derviş Eroğlu oyların yüzde 28,15'ini, sol çizgideki Akıncı ise 26,94'ünü almıştı.

KKTC'deki merkez solu temsil eden CTP'nin adayı Sibel Siber oyların 22,53'ünü alarak üçüncü, siyaset sahnesinde yeni bir isim olarak giren Özersay ise oyların yüzde 21,25'ini alarak seçimi dördüncü sırada bitirmişti.

Daha sonra yapılan ikinci tur seçimlerinde Akıncı oyların 60,50'sini alarak Cumhurbaşkanı seçilirken, Eroğlu 39,50'lik oyla koltuğunu Akıncı'ya devretmişti.

KKTC'de 2015 seçimlerinde olduğu gibi seçmenin tavrı, günün koşullarına göre değişkenlik gösterebiliyor. O dönemde UBP ve CTP gibi ülkenin köklü sağ ve sol partilerin desteklediği adayların arasından sıyrılan bağımsız aday Akıncı, TKP ile bazı sol çevrelerin yanı sıra diğer parti seçmenlerinin de oylarını alarak seçilmişti.

Seçim sistemi

KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçimi 5 yılda bir yapılıyor. Ülkede 18 yaşını bitirmiş her KKTC vatandaşı, seçme ve halk oylamasına katılma hakkına sahip. Seçilme yaşı ise milletvekilliği için 25, Cumhurbaşkanlığı için 35 olarak kanunlarca belirlenmiş.

KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan adayın, kazanabilmesi için kullanılan geçerli oyların salt çoğunluğunu alması gerekiyor.

Adayların hiçbiri salt çoğunluğu sağlayamazsa, seçim 7 gün sonra en çok oy alan iki aday arasında yineleniyor ve ikinci turda en çok oy alan aday Cumhurbaşkanı seçiliyor.

Kıbrıslı Türkler, Cumhurbaşkanı seçmek üzere 1974'ten bu yana 9 kez sandığa giderken, en son gerçekleştirilen 2015 cumhurbaşkanlığı seçimleri, yüzde 62,34 katılım oranıyla en düşük katılımlı seçim olmuştu.