Güncel
11 Kas 2020 19:15 Son Güncelleme: 11 Kas 2020 20:43

Türkiye'nin muhalif yazarı Yılmaz Özdil'e hapis!

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil yargılandığı davada hapis cezası aldı. Milli Savunma Bakanı Akar için söylediği sözler nedeniyle yargılanan muhalif yazar Özdil'e 5 ay hapis cezası verildi.

Türkiye'nin muhalif yazarı Yılmaz Özdil'e hapis!

Türkiye'nin muhalif yazarlarından Yılmaz Özdil yargılandığı davada 5 ay hapis cezası aldı. Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar için söylediği sözler nedeniyle yargılandı. Davadan Özdil hakkında 5 ay hapis kararı çıktı. 

Yılmaz Özdil, 10 Kasım 2017’de katıldığı TV programında devlette liyakatın önemine dikkat çektiği konuşmasından dolayı Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın şikayeti üzerine Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Özdil'in 2017 yılında katıldığı televizyon programındaki konuşması ile Askeri Ceza Kanunu'nda yer alan "astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve hareket" suçunu işlediğini belirten savcı, sanığın 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Dava sonunda Özdil'e önce 6 ay hapis cezası veren mahkeme, takdir indirimiyle cezayı 5 aya indirdi. Mahkeme, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, 10 Kasım 2017'de katıldığı Halk TV'de yayımlanan Halk Arenası programında devlette liyakatın önemine dikkat çekmek için bir konuşma yaptı; Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak dönemlerinden örnekler veren Özdil, o tarihte makamların başında olan kişilere ise çeşitli eleştirilerde bulunmuştu.

Özdil'in konuşmasının bir kısmında geçen, “O dönem Genelkurmay Başkanının başında Atatürk var. Şimdi Allah korusun ben Hulusi Akar ile gezmeye gitmem, ne savaşı?” şeklindeki ifadesini, “Komutanlara karşı güven hissini yok etmeye yönelik tahrik edici hakaret” olarak değerlendiren Hulusi Akar, Özdil'i savcılığa şikâyet etti.

Yılmaz Özdil, hakkında Askeri Ceza Kanunu'na muhalefet suçlamasıyla 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın karar duruşması yapıldı.

“LİYAKAT OLMAYINCA NELER OLACAĞINI HEP BİRLİKTE YAŞADIK”

Suçlamaya ilişkin önceki duruşmalarda savunma yapan Özdil, suç kastının olmadığını belirterek “Yaptığım konuşmamın bütününe bakıldığında devlette liyakatın önemini vurguladığım bir konuşma olduğu görülür. Pek çok kurumun adı aynı konuşmada geçmiştir. Hulusi Akar'ı hedef alan bir konuşma değildir. Ast üst ilişkisini zedelemekten ziyade tamamen Genelkurmay Başkanlığı'nın önemini anlatmaya çalıştığım bir konuşmadır. Konuşmamda üstünlüğünü tahkir etmek değil, aksine bu makamın önemini vurguladım. Hatta Atatürk'ten, İsmet İnönü'den ve Fevzi Çakmak'tan örnekler ile anlattım. Bu makamlarda bulunanlar gereken liyakatı göstermediği takdirde neler olabileceğini hep birlikte yaşayarak gördük. Bunun en yakın ve güncel örneği 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimidir.” demişti.

MANİDAR TARİH

Duruşma savcısı ve Akar’ın avukatları Özdil’in eleştirilerinin ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını savunarak cezalandırılmasını istedi. Önceki gün yapılan duruşmada mütalaa verildikten sonra kararını açıklayan mahkeme, Özdil’in devlette liyakat üzerine yaptığı konuşmada geçen ifadelerini “Astlık üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve hareket” olarak değerlendirdi ve 5 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Özdil hakkında verilen bu karar şimdilik uygulanmayacak, ancak benzer türden bir yargılamada ceza alması durumunda hem şimdiki hüküm hem de yeni karar uygulanacak.

Verilen kararı değerlendiren Özdil, “Takvimde gün yokmuş gibi Sözcü gazetesine 19 Mayıs’ta operasyon başlatmışlardı. Benim hakkımdaki kararı da tam 10 Kasım’a denk getirmişler. Hem Sözcü hem de benim açımdan onur verici bir durum aslında” dedi

NE SÖYLEMİŞTİ ?

Özdil Halk Arenası programında yaptığı konuşmasında “Bakın hayatı analitik çerçevede kıyaslamamız gerekiyor. Mesela o dönemde yaşayan insanlar da memleketimiz işgal edilecek, savaş çıkacak diye düşünmüyorlar. Ama bir anda kendilerini böyle bir şeyin içinde buldular. O dönem Genelkurmay Başkanının başında Atatürk var. Şimdi Allah korusun ben Hulusi Akar ile gezmeye gitmem, ne savaşı? Kalp kırılsın diye söylemiyorum ama bunlar önemli makamlar” demişti.